Buradasın Ankara Psikolog » Yaşam » 40 Yaşındaki Kadının 30larındaki Kadınlara 10 Öğüdü

40 Yaşındaki Kadının 30larındaki Kadınlara 10 Öğüdü

Yazar: Ankara Psikolog

Bu yazımızda 40 yaşındaki bir kadının sözlerini yine onun ağzından yazacağız. Tecrübelerini paylaşmak isteyen bu kadının size söyleyecekleri var, gelin kulak verin.

Kendinizi sevin ve kabullenin(her yönünüzle)

Eğer kendimi iyi ve kötü tüm yönlerimle kabullenmiş olsaydım yapmış olduğum çoğu hatayı yapmamış olacağıma yürekten inanıyorum. Gerçekten kendinizi tanıdığınızda kendinizi kabullenecek ve sevmeye başlayacaksınız. Böylece başkalarını da içten bir şekilde sevmeyi ve kabullenmeyi öğrenecek, sağlıklı ilişkiler kuracaksınız.

Ruhunuzu besleyin

Hayatta tutkularınız, sizi mutlu eden şeyler neyse ruhunuzu onlarla beslediğinizden emin olun. Eğer tutkunuzun ne olduğunu bilmiyorsanız içinizde sıcaklığı, özgürlüğü, kabullenişi hissedene kadar yeni aktiviteler denemeye devam edin.

Güçlü destekçiler edinin

Uzunca bir süre hayatımda her şeyi tek başıma başarmaya çalıştım ancak sonradan beni destekleyecek güçlü arkadaşlıkların ve güvenilir insanların aslında çok ödüllendirici bir şey olduğunu anladım. Sizi her koşulda sevip destekleyecek birilerine sahip olmak hayattaki en değerli şeylerden biriymiş.

Gerçek olun

Hayatımın bazı dönemlerinde zor zamanlar geçirirken yaşadıklarımı ele vermemek için yüzüme neşeli bir maske takıp dolaştım. Ancak ne zaman ki hayatımdaki iniş, çıkış ve zorlukları çevremle paylaştım o zaman daha samimi bulunmaya başladım.

Kendiniz için yaşayın

Hayatımın gerçekten kocaman bir kısmı başkalarını mutlu etmek çabalarken geçti ve kendime hiç zaman kalmadığını fark ettim. Böyle davranırken hayatımı olduğundan daha zor bir hale getirdiğimi farkettim çünkü herkesi mutlu edemezdim, herkesle de ilgilenebilmem mümkün değildi. Hayatınızı kendiniz için yaşamaya başladığınızda her şey çok daha kolaylaşıyor.

Çok fazla ödün vermeyin

Eğer bunu daha gençken fark etseydim birkaç kötü ilişkiden kaçınabilirdim. Ödün vermek her yakın ilişkide gerekli çünkü herkes birbirinden farklı ve herkesin farklı istekleri var. Bu istekler karşısında ödün vermek eğer iki taraf da eşit derecede ödün veriyorsa iyi bir şey. Ama hep fazlasından vazgeçen sizseniz o ilişkinin sağlıklı bir yanı kalmıyor.

Karşılaştırma yapmayı bırakın

Hayatınızı sürekli bir başkasınınkiyle karşılaştırmak sizin kendinize biçtiğiniz değeri düşürüyor. Çünkü her zaman sizden daha zeki, daha güzel, daha zengin birileri olacaktır. Bunu kabullenip karşılaştırma yapmayı bıraktığımda yaşantım için daha şükran dolu hale geldim ve önüme bakmam kolaylaştı.

Beklentileri unutun

Büyürken hep masallardaki gibi bir hayatım olsun isterdim, beyaz atlı prensle tanışıp evlenecek ve sonsuza dek mutlu yaşayacaktım. Ama masalların gerçek hayatla hiç mi hiç ilgisi yokmuş. Başkalarına dair beklentiler olmaksızın da hayata dair hayaller kurabilirsiniz. Başkası üzerine beklentiye girmek size sadece hayal kırıklığı yaşatıyor.

Kendinizi ve diğerlerini affedin

Hayatımın bir bölümünde başıma gelen olaylar için başkalarını suçladım ve onlara kızgın kaldım. Ama ne zamanki başkalarına ve kendime karşı affedici olmadığım bu tutumun bana mutsuzluk getirdiğini gördüm, o an değişmeye başladım. Tabi ki yaşanılanları affetmek zaman aldı ama başarmaya başladığım andan itibaren hayata daha pozitif gözlerle bakmaya başladım.

Başkalarının sizin hakkınızda düşündüklerini umursamayı bırakın

Bunu çok daha önce fark edebilmiş olmayı dilerdim. Çünkü diğerlerinin benimle ilgili düşüncelerine o kadar önem veriyordum ki hep onların istediği şekilde davranıyordum. Başkalarının düşüncelerinin beni hiç ilgilendirmediğini fark ettiğimde, başkalarını memnun etmek yerine kendim için yaşamaya başladığımda işler daha yolunda gitmeye başladı. Gerçek şu ki herkesi aynı anda memnun edemezsiniz, herkesin istediği gibi davranamazsınız. Gelin herkesi bir kenara bırakın.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !