Buradasın Ankara Psikolog » Depresyon » Depresyon Hakkında Yanlış Bilgiler

Depresyon Hakkında Yanlış Bilgiler

Yazar: Ankara Psikolog

Depresyon toplum tarafından en çok tanınan ruh sağlığı bozukluğudur. Günlük moral bozukluklarını ve geçici duygu durumlarını depresyonla karıştırmamak gerekir. Depresyon bir hastalıktır ve tedavi edilmesi gerekir.

“Topla artık kendini. Çık, dolaş kafanı dağıt biraz”  gibi yaklaşımların ne kadar yüzeysel ve yetersiz kaldığı neredeyse artık bütün toplumca  kabullenildi. Depresyon büyük oranda tedavi edilebilir bir hastalık ve tedavi edilmediği sürece yinelemesi ya da intihar gibi ağır sonuçlarla noktalanması muhtemeldir. İstatistiklere göre, hastaların yaklaşık yüzde 70’inde iki ay içinde hastalık şiddeti yarı yarıya azalır.

Tedavi gören hastaların dahi dörtte birinin 1 yıl içinde, yarısının da 10 yıl içinde yeniden depresyon geçirme ihtimalleri vardır; ama en azından ağır depresyon durumunda hastaların bir uzman gözetiminde tedavi görüyor olmaları kötü sonuçların doğmasını önleyebilir.

Depresyondan kuşku duyulduğunda öncelikle, tedaviyi gerçekleştirecek olan uzmana kullanılmakta olan başka ilaçlar varsa bunlardan söz edilmelidir. Viral enfeksiyon ilaçları bile kimi zaman depresyon belirtilerine benzer ektiler doğurabilir. Ayrıca, alkol ya da kimi uyuşturucu ilaçlar da bu belirtilere benzer belirtilerin görülmesine neden olabilir.

Depresyon tedavisi olarak uygulanan üç temel yöntem vardır: Psikoterapi, ilaç tedavisi ve elektroşok tedavisi. Bunlardan hangisinin uygulanacağına tedaviyi üstelenen uzman, değerlendirme sonuçlarına göre karar verir. Hafif ve orta düzey depresyon geçiren hastalar için  psikoterapi daha etkili bir çözüm yolu olurken, daha ağır durumdakiler antidepresan ilaç tedavisi de görmelidir. Antidepresanlar, kısa sürede etkili olabilirken, psikoterapi hastalıkla başa çıkmanın yollarını aramak açısından önemlidir.

Günümüzde kullanılan antidepresanların ilk örnekleri aslında rastlantısal olarak keşfedilmiş ilaçlardı. MAO (monoamino oksidaz) inhibitörleri ve trisiklik adı verilen antidepresanlar aslında tüberküloz ve Parkinson gibi hastalıkların tedavilerinde kullanılırken, antidepresan etkileri fark edilmiş olan ilaçlardır. Son yıllarda adı neredeyse batılı toplumların adlarıyla birlikte anılır hale gelen Prozac (mutluluk hapı!) türü ilaçlar (SSRl-Seçici Serotonin Gerialım İnhibitörleri) beyin sinir hücreleri boşluklarındaki normal serotonin emilimini bloke etmek için geliştirilmiştir.

Antidepresanların hastalık üzerinde olumlu etkileri kanıtlanmakla birlikte her grubun belirli birtakım yan etkileri vardır. MAO inhibitörleri mayalı gıdalarla (peynir, şarap, bira gibi) ya da salamura balıkla alındığında kan basıncının aniden yükselmesiyle yüksek tansiyona, hatta felce ve ölüme neden olabilir. MAO inhibitörleri Türkiye’de yoktur. Trisiklik antidepresanlar kabızlık, uykululuk, sersemlik, kafa karışıklığı gibi yan etkilere yol açabiliyor. Aşırı dozda alındığındaysa ölüme neden olabilir. SSRI’larsa ilk günlerde mide bulantısı, uykusuzluk, ajitasyon ve anksiyeteye sebebiyet verebilir. Ancak bütün bu yan etkiler herkeste görülmez.

Çok ağır depresyon geçiren ve bu nedenle hayatı tehlikede olan ya da antidepresanlara cevap vermeyen hastalarda elektroşok tedavisi (EKT) uygulanabilir. EKT, daha çok antidepresanların semptomlar üzerinde yeterli etkiyi sağlayamadığı durumlarda kullanılır. Gerçekte belki de yüzyıllardır kullanılmakta olan EKT, son yıllarda bilim adamlarının ve halkın güvenini yeniden kazanmaya başladı. EKT’de anesteziyle uyutulan hastaya kas gevşeticiler verilir ve oksijen maskesi desteği sağlanır. Daha sonra hastanın kafasında belirli yerlere yerleştirilen elektrotlar yardımıyla elektrik itmesi verilir. EKT’nin istenilen düzeyde etkili olabilmesi için en az birkaç hafta boyunca, haftada üç kez uygulanması gerekiyor.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !