Eğer size hiç acı çekmeyeceğiniz, her saniyesinde mutlu olacağınız ama sonunda bu süreyi hatırlayamayacağınız bir 10 yıl önerselerdi, bu teklifi kabul eder miydiniz?
Ünlü filozof Aristo’ya göre cevap “Hayır” olmalı.
Aristo’ya göre gerçek mutluluğa ancak kendi benliğinizi keşfettiğinizde, kendinizi tanıyabildiğinizde ve kendi potansiyelinizi açığa çıkarabildiğinizde ulaşabilirsiniz. Aristo’ya göre bunun dışında kalan mutluluk diye isimlendirdiğimiz durumlar mutluluk değil anlık memnuniyet ve zevklerdir. Anlık memnuniyet ve zevk duyduğunuzda kendinizi iyi hissetme haliniz kısa sürer ve bu durum sizin kişisel gelişiminize katkı sağlamaz.
Örneğin Aristo’nun tanımına göre uyuşturucu madde ve alkol etkisi altındayken tecrübe edilen duygu mutluluk değil, anlık zevktir. Bunların etkisi altındayken kişi hayattaki olumsuzluklardan, acıdan kaçınır. Fakat aynı zamanda içgörü kazanmasını ve kendini geliştirmesini sağlayacak deneyimler yakalama fırsatını da kaçırır. Bu maddelerin etkisi altındayken kim olduğunuzu, neleri ve kimleri sevdiğinizi sorgulama imkânınız olmaz ve idealinizdeki yaşama ulaşmanız zorlaşır.
Hayat inişler çıkışlarla doludur. Maalesef bazen hayat sanki hep iniş, iniş, iniş, kısa bir çıkış, tekrar iniş, iniş, iniş gibi görünebilir bize. Fakat Aristo’ya göre bu inişler bize yeni deneyimler ve bakış açıları kazandırır. Böylece her kazandığımız bakış açısıyla, deneyimle daha ilginç, daha eğitimli ve kendini daha çok geliştirmiş bireylere dönüşebiliriz.
Aristo’ya göre pek çok insanın mutsuz olmasının sebebi basittir: mutlulukla hazzı karıştırmak. “Haz” sadece bedenin/egonun anlık memnuniyeti iken, “mutluluk” kişisel gelişiminizin peşinden gitmektir.