Buradasın Ankara Psikolog » Popüler Psikoloji » Küçük Albert Deneyi

Küçük Albert Deneyi

Yazar: Ankara Psikolog

Küçük Albert deneyi ünlü davranışçı John B. Watson ve öğrencisi Rosaline Taylor tarafından gerçekleştirilmiş, psikoloji literatüründe önemli yere sahip bir deneydir. Deneyin temelleri Pavlov’un gerçekleştirdiği klasik koşullanma deneylerinde dayanmaktadır. Watson, Pavlov’un elde ettiği sonuçlardan yola çıkarak, insanlardaki duygusal tepkilerin koşullanıp koşullanamayacağını araştırmıştır.

Deneyin baş kahramanı herkesin küçük Albert olarak tanıdığı 9 aylık bir bebektir. Çalışmanın başlangıcında bebeğin tepkilerini belirlemek adına ona birçok uyaran gösterilmiştir. Bunların içinde beyaz bir fare, tavşan, maymun, maskeler ve gazeteler vardır. Başlangıçta bebek bu uyarıcıların hiçbirine karşı korku tepkisi göstermemiştir.

Tekrar beyaz fareyi gösterdiklerinde aynı zamanda da çekiçle metal bir boruya vurarak yüksek bir ses oluşturmuşlardır. Bu sesi duyan çocuk ağlamaya başlamıştır. Beyaz fare ve yüksek sesi tekrar tekrar bir arada alan çocuk bir zaman sonra beyaz fareyi tek başına gördüğünde ağlamaya başlamıştır.

Deneyin bu aşamasına kadar Albert beyaz fareye karşı koşullandırılmış ve ondan korkar hale getirilmiştir ancak deney burada bitmemektedir. Watson ve Raynor Albert’in beyaz fareye karşı geliştirdiği korkuyu farklı nesnelere karşı da genellemişlerdir. Koşullanma sonrası Albert tüm beyaz ve tüylü uyarıcılardan korkar hale gelmiştir, korktuklarının arasında Noel Baba maskesi bile vardır.

Bu çalışma etik miydi?

Küçük Albert deneyi günümüzün etik standartlarına göre kabul edilemez bir çalışmadır. 9 aylık bir bebeğin maruz kaldığı uygulamalar ve ardından geliştirmiş olduğu korkular her ne kadar etik olmasa da bu deney maalesef gerçekleştirilmiştir.

Deneyden sonra Albert’a ne oldu?

Uzun yıllar boyunca Albert’a ne olduğu konusu gizemini korumuştur. Çocuğun deneyin bitiminin ardından annesiyle beraber ortadan kaybolmuştur. Ancak bir zaman sonra Albert’ın gerçek kimliği Hall P. Beck tarafından ortaya çıkarılmıştır. Gerçek ismi Douglas Merritte olan bu bebeğin hikayesi maalesef mutlu biten bir hikaye değil. Douglas 10 Mayıs 1925 yılında 6 yaşındayken hidrosefali sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Beck, 6 yaşında ölen Douglas’ın kimliğini ortaya çıkarmak için yapılan çalışmaların onun ömründen daha uzun bir süre, 7 yıl sürdüğünü söylemiştir.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !