Buradasın Ankara Psikolog » Yaşam » Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Şok Edici Hikayeleri (Bölüm 1)

Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Şok Edici Hikayeleri (Bölüm 1)

Yazar: Ankara Psikolog

Fotoğrafçı Julia Fullerton-Batten’in son projesi olan “Vahşi Çocuk” alışılmadık şartlar altında büyüyen çocukların hikayelerinin fotoğraflanmasıyla oluşmuş bir proje. Sizlere bu projeyi iki bölüm halinde sunacağız.

Kurt Kız, Meksika, 1845-1852

1

1845 yılında bir kız çocuğu keçi sürüsüne saldıran bir kurt sürüsü içerisinde koşarken görülmüştür. Bundan bir yıl sonra yine kurtlar arasında bir keçiyi yerken görülmüş, yakalanmış ancak kaçmayı başarmıştır. 1852 yılında son kez görüldüğünde ise iki yavru kurtla beraber anne kurdu emerken görülmüştür. Ardından kur kızı tekrar gören olmamıştır.

Oxana Malaya, Ukrayna, 1991

2

Oxana 1991 yılında bir kulübede köpeklerle yaşarken bulunduğunda 8 yaşındaydı ve 6 yıldır köpeklerle yaşıyordu. Alkolik olan ebeveynleri onu bir gece sokakta bırakmışlardı ve 2 yaşındaki Oxana emekleyerek kulübeye köpeklerin yanına sığınmıştı ve bu hareketiyle hayatını kurtarmıştı. Bulunduğunda insandan çok köpek gibi davranıyor, dört ayak üzerinde yürüyor, dilini dışarı çıkarıyor, dişlerini gösteriyor ve havlıyordu. İnsanlarla iletişimi kısıtlı olduğundan yalnızca ‘Evet’ ve ‘Hayır’ kelimelerini biliyordu.

Shamdeo, Hindistan, 1972

3

Shamdeo Hindistan’da bir ormanda 4 yaşlarındayken bulunmuş bir erkek çocuğuydu. Kurt sürüleriyle oynayan Shamdeo’nun , koyu renk teni, sivrileşmiş dişleri, uzun ve kanca gibi tırnakları, keçeleşmiş saçları, avuçlarında dirseklerinde ve dizlerinde nasırları vardı. Kurtlara bağlanmış bu çocuk onlar gibi besleniyor ve kana özlem duyuyordu. Onu bulanlar zamanla ona çiğ et yemeyi bıraktırmayı başarmıştır. Hiç konuşmasa da biraz işaret dili öğrenebilmiştir. 1978’de Rahibe Teresa’nın Evi’ne kabul edilmiş burada Pascal İsmini almış ve 1985 yılında ölmüştür.

Kuş Çocuk (Prava), Rusya, 2008

4

7 yaşındaki erkek çocuğu Prava iki odalı küçük bir dairede 31 yaşındaki annesiyle yaşarken bulunduğunda annesi onu düzinelerce evcil kuşuyla beraber bir odaya kapatmıştı. Oğluna da diğer bir evcil hayvan gibi davranıyordu. Prava fiziksel olarak zarar görmemişti annesi tarafından hiç dövülmemiş, aç bırakılmamıştı ama annesi onunla hiç konuşmamıştı da. Prava’nın kurduğu tek iletişim de kuşlarlaydı, konuşamıyor, kuş sesleri çıkarıyordu. Karşısındakini anlamadığında kollarını kuş gibi sallıyordu. Prava annesinin evinden alınıp bir bakım merkezine yerleştirildi ve tedavi edilmeye çalışıldı.

Marina Chapman, Kolombiya, 1959

5

Marina 1954 yılında 5 yaşındayken köyünden kaçırılmış ve ormana terk edilmiştir. Sonraki 5 yıl boyunca kapuçin maymunlarıyla yaşamış, orman meyveleri, muzlarla beslenmiş, ağaç kovuklarında uyumuş ve dört ayak üzerinde yürümeye alışmıştı. Avcılar tarafından bulunduğunda konuşma yetisini tamamen kaybetmişti. Avcılar onu bir geneleve sattı fakat o kaçarak sokaklarda yaşamaya başladı. Mafya tarafından sokaklardan kaçırıldı ve bir komşusu tarafından kurtuldu. Komşusu onu kızının yanına gönderdi. Gönderildiği aile Maria’yı evlat edindi. Yaşı biraz daha büyüdüğünde başka bir aile bireyi ona çocuklarının dadısı olmasını teklif etti ve Marina Bradford’a taşındı. Kendisi günümüzde de burada yaşıyor, evli ve çocukları var. Hayat hikayesi de “The Girl With No Name” isimli kitaba konu oldu. Bu kitap aynı zamanda bu fotoğrafları çeken sanatçının esin kaynağı.

Madina, Rusya, 2013

6

Madina 3 yaşına kadar köpeklerle yaşamıştı, onlarla aynı yemeği yemiş, oynamış ve beraber uyumuştu. 2013 yılında sosyal çalışanlar tarafından bulunduğunda dört ayak üzerinde, çıplak ve köpek gibi hırlamaktaydı. Doğumunun ardından babası tarafından terkedilmiş, 23 yaşındaki alkolik annesiyle baş başa kalmıştı. Bulunmasının ardından yapılan sağlık kontrollerinde yaşadığı şartlara rağmen fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir. Konuşmayı öğrenip, yaşıtlarıyla iletişim kurmaya başladığında normal bir hayat yaşamaya başlama şansı hala var.

Genie, Amerika, 1970

7

Henüz küçük bir çocukken babası Genie’nin engelli olduğuna karar vermiş ve onu bir lazımlığa bağlayarak evin küçük bir odasına hapsetmiştir. Genie bu odada yaklaşık 10 yıl boyunca yaşamıştır. 1970 yılında 13 yaşındayken bulunduğunda çalışanlar hala tuvalet eğitimi olmayan ve yürüyüşü değişik olan bir çocukla karşılaşmışlardır. Konuşmayı bilmeyen Genie yıllarca bir araştırma konusu olarak görülmüş, yavaş yavaş birkaç kelime öğrenebilmiştir. Basit metinleri okuyabilir hale gelmiş, kısıtlı sosyal davranışlar geliştirmiştir. Bir süre tekrar annesiyle yaşamış, geçici ailelerde kalarak istismara maruz kalmıştır. Tekrar hastaneye geitirildiğinde edindiği becerilerin gerilediği ve Genie’nin yine konuşmamaya başladığı görülmüştür. Genie’nin araştırma ve tedavi masrafları için açılmış maddi kaynak 1974 yılında son bulmuş ve özel bir dedektif onu özel bir klinikte buluncaya kadar ondan haber alınamamıştır.

Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Hikayeleri 2. Bölüm’ü Buradan Okuyabilirsiniz.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !