Buradasın Ankara Psikolog » Psikoterapi Teknikleri » Bilinçaltının Terapideki Rolü

Bilinçaltının Terapideki Rolü

Yazar: Ankara Psikolog

mans-shadow-on-sidewalkFreudyen psikolojide bilinçdışı kişinin farkında olmadığı düşüncelerin, hislerin ve duyguların depolandığı bir alandır. Freud’un kullandığı dinamik bilinçdışı terimi, herhangi bilgi parçalarından ziyade kişinin psikolojik ya da kişisel durumunu etkileme durumu olan şeylerin bilinçdışındaki süreçlerine gönderme yapar.

Sigmund Freud, kişiyi kaygıya sürükleyen kabul edilemeyen düşüncelerin, hareketlerin veya anıların bilinçdışında bastırıldığını savunur. Örneğin, bir kişinin annesine duyduğu öfke, çocukluk anıları ya da aile üyelerinden birine karşı öfke bilinçdışında bastırılır.

Bilinçdışı id denilen temel dürtülerin bulunduğu ve süperego denilen sosyal ve ahlaki kısıtlamaların bulunduğu iki bölüme ayrılır. Freud’a göre bilinçdışına psikanalitikterapi ile ulaşılabilir ve bastırılmış anılar ve hisler kişide psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğundan, bunların ortaya çıkarılması bu sorunların da ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.

 Bilinçaltı ve Günümüzdeki Terapiler

Modern psikologlar tarafından bilinçdışına birçok farklı bakış getirilmiştir. 1980’lerde birçok terapist bastırılmış anıların hipnozla ortaya çıkarılabileceğini savunmuşlardır. Fakat kimilerine göre ortaya çıkarlan bu anıların aslında kişi tarafında doğruluğuna inanılmak istenen “sahte anılar” olduğu düşünülmektedir. Bu durum ruh sağlığı uzmanları için bilinçdışına olan güveni gözden geçirmeye sebep olmuştur. Bilinçdışına ulaşmanın kimi durumlarda faydadan çok zarar getirebilecek bir şey olduğunu savunan kişiler de vardır.

Bugün hala bilinçdışına ulaşmayı tek tedavi biçimi olarak gören yaklaşımı savunanların sayısı az olsa da birçok terapist tarafından da bilinçdışındaki düşünceler terapide ele alınabilecek yardımcı faktör olarak görülmektedir.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !