Amerikan Kaygı Bozuklukları Birliği’nin raporuna göre kaygı bugün toplumumuzda en sık tanısı koyulan rahatsızlıkların başında geliyor. Fakat bu kişilerin sadece %25’inden daha azı bu konuda bir yardım alabiliyor. Kaygı bozukluğu genel olabildiği gibi obsesifkompülsif bozukluk, panik bozuklukları veya travma sonrası stres bozukluklarında kendisini gösterebiliyor.
İlaçların yanı sıra başka yöntemler de kaygıların giderilmesinde oldukça yardımcı oluyor. Bu yöntemlerden birisi ise nefes alma egzersizleri.
Duke Üniversitesi’nden JonathanDavidson’a göre “Kişi yeteri kadar oksijen alamadığında beyni bir çeşit tehlike sinyali üretiyor, bu da o kişinin zihnini ve vücudunu sürekli kaygı durumunda tutuyor. Soluk alış verişleri gittikçe hızlanıyor ve kısalıyor. Bu durumun aşırı bir şekilde gerçekleşmesi de panik atakların oluşmasına sebep oluyor.”
Bu yüzden nefes alış verişlerimiz aslında kaygılarımızdan arınmak ve rahatlamak için oldukça önemli bir yöntem haline geliyor. Amerikan Tıp Birliği Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmaya göre ise eski çağlarda sıklıkla kullanılan bir nefes alıp verme yönteminin kişinin kaygıları üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. Diyaframdan ve yavaş olarak gerçekleştirilen bu nefes alış verişinin etkisinin, imipramine adıyla bilinen anti-depresandan çok daha etkili olduğu kanıtlanmış.
Aşağıdaki videoda da anlatılan Pranayama nefes tekniği özellikle kendinizi aşırı kaygılı hissettiğiniz anlarda size yardımcı olacaktır. Elbette sadece bir nefes tekniğiyle tüm kaygılarınızın ortadan kalkmasını beklememelisiniz. Kaygılarınızın altında yatan sebepleri ortaya çıkarmak ve onların üstesinden gelebilmek için profesyonel yardım almalısınız.
Youtube linki: https://youtu.be/pSr949GFUNw