Buradasın Ankara Psikolog » İlişkiler » Mutsuz Evlilikler: Tamam mı Devam mı?

Mutsuz Evlilikler: Tamam mı Devam mı?

Yazar: Ankara Psikolog

“Sonsuza kadar mutlu” nun ne yazık ki yalnızca bir peri masalı olması üzücü bir gerçek. Neden? Bunun sebebi bazen, bağışlanamaz bir aldatma, ihanet ya da karşı tarafın bir tür sömürü uygulaması ve ilişkinin her iki taraf için de yıkıcı bir hale gelmesidir.

mutsuz-evlilikler

Bir çift evlendiğinde, niyeti hayat boyu birbirini sevmek ve beraber kalmaktır. Ama hepimizin bildiği ve boşanma oranlarının gösterdiği üzere bu her zaman böyle olmaz.

  • Aşk denen biricik ve bu kadar coşkulu bir duygu nasıl olur da yiter ve ölür?
  • Samimiyet bağı neden bu kadar önemlidir?

Romantik aşkın albenisi kendi yarattığı samimiyet bağındadır.

Samimiyetin ve yakınlığın sihri: Samimiyet aşıkları bir araya getirir ve bizi kolay incinebilir hale getirir. Partnerimizle yakın olduğumuzda kendimizi güçlü ve hatta ilişki konusunda yetkin hissederiz, ama aynı zamanda karşımızdaki kişinin merhametine ve içtenliğine ihtiyaç duyarız. Samimiyet ve yakınlık diğer bütün duyguların güçlü bir karışımı gibidir- hassas ve kırılgan oluruz ama aynı zamanda değerli ve benimsenmiş hissederiz. Samimiyet, ilişkiye ait tüm kuralları ve alışılmış bütün doğruları değiştirir.

Aşık olduğunuz kişi, sizi dünyanın en özel insanı yapabilir; en azından öyle hissetmenizi sağlar.

Size iyi gelir, sizi iyileştirir.

Evlilik sözünün çoğunlukla tüm yaraları iyileştirme gibi bir gücü vardır. O ana kadar yaşadığınız tüm olumsuzlukları size unutturur. Samimiyet bağı içeren tüm ilişkiler bir tür terapi gibidir, duygusal ve psikolojik olarak sizi rahatlatır, iyi hissettirir. Evlilik kendimizi her halimizle karşımızdakine sunmamız için bizi cesaretlendirir, güçsüz yanlarımızla, acizliklerimizle birlikte kendimizi karşımızdakine sunarız ve onun tarafından iyileştirilmeyi bekleriz.

Samimiyet ve yakınlığın laneti: Samimiyetin insanı kırılganlaştırması o ilişkinin her iki taraf için de çok özel olmasını sağlayabileceği gibi, ilişkinin felaketi de olabilir.

  • Partnerimiz bizi eleştirdiğinde ya da onaylamadığında kendimizi reddedilmiş ve dışlanmış hissederiz.
  • Partnerimiz ihmalkar ve ilgisiz davrandığında son derece kırılır,üzülürüz.

Romantik ilişkide olduğunuz birinin verdiği acı katlanılmaz olabilir. En çok tepki verdiğimiz insanlar da en yakın olduğumuz insanlardır. Onlardan gelecek her olumsuzluk bizi son derece etkiler. Yani, samimiyet bağı iyileştirici olabildiği gibi, bazen de bizi yaralar.

Bir taraf saldırdığında diğer taraf kendini savunabilir ya da o da saldırma davranışı gösterebilir. Örneğin, sizin partneriniz yeri geldiğinde geri çekiliyor ve affediyor mu? Böyle olmayan ilişkiler genellikle yürümez. Çiftler ilişkiyi tamir etmek için gerekli çabayı eşit ölçüde göstermiyor demektir.

Bazı çiftler de mutsuz evliliklerini, bağlılıklarının hatırına ve verdikleri sözü yüceltmek amacıyla sürdürürler. İlişki için savaşmayı bırakmazlar çünkü ona inançları vardır, beraber inşa ettikleri geçmişlerini düşünerek gelecekte iyi olacağına inanırlar.

Mutsuzluk: İlişki artık sağlıksız bir hal aldığında- terk edip gitmeli misiniz, kaybedilmiş bir savaş olduğunu bilseniz bile onun için savaşmalı mısınız, yoksa her ilişkide iniş çıkışlar olacağı, mükemmel bir ilişkinin olmadığı yönünde bir anlayış geliştirip kendinizi her şeyin düzeleceğine dair ikna mı etmelisiniz?

Ya çocukları bu formüle nasıl dahil edeceksiniz?

Ne yazık ki, bu durumda ne yapılacağı ile ilgili genel geçer bir doğru yok. Bu çıkmazı nasıl aşacağınız, tamamen kişisel durumunuza ve sizin vardığınız sonuçların nasıl olduğuna dayanıyor.

  • Zaman geçiyor. Ne yapmanız gerektiği ile ilgili evrensel bir kural yok. Tamamen sizin seçiminiz.
  • Zaman geçiyor Evliliğinizi bitirme kararı alırsınız, bu ilişkinize tutunan diğer ilişkileriniz de bununla birlikte yok olabilir ya da darbe alabilir.
  • Zaman geçiyor. Her çocuk ebeveynlerinin bir arada olmasını tercih eder.
  • Zaman geçiyor. Devam etme kararı alırsınız ve ilişkiniz eski coşkusuna kavuşabilir, tekrar alevlenebilir.
  • Zaman geçiyor. Ya da çorak bir ilişkiye takılıp kalmış olursunuz.
  • Zaman geçiyor. Ve, devam etme ya da bitirme konusunda karar verirsiniz- her gün.
  • Zaman geçiyor. Ve kimse gelecekle ilgili tahminde bulunamaz- zaman hariç. Ama zaman acımasızdır.

Zaman affetmez çünkü onu geri getiremezsiniz. Ama karşınızdakini ikna etmeyi bir kez daha deneyebilirsiniz.

Kurtarılan evlilik: Aktif rol alın ve evliliğinizi kurtarmaya çalışın. İlişkinizi, kendinizi ve partnerinizi değiştirmeye çalışın. Bazen boşanmak bir gerekliliktir, ama ancak diğer her seçenek denenip bir çözüme varılamadığında. Peki siz her yolu denediniz mi?

Mantıklı bir boşanma: Boşanma kararı bilinçli bir şekilde verilmeli ve boşanma sonrası sürecin zor geçeceği unutulmamalıdır. Bir terapistle görüşmek ya da güvenilir bir dostla konuşmak iyi gelebilir. Unutmayın ki, boşanma da diğer her şey gibi bir başa ve sona sahiptir. Ne kadar sancılı bir süreç olsa da boşanmanın getirdiği üzüntü ve sıkıntılar da zamanla iyileşecek ve bir gün geçecektir. Boşanma arkasında kayıplar ve zayiatlar bırakır. Bunların bir gün geçeceğini unutmayın ama normal hayatınıza bir an önce dönmek için de kendinizi zorlamayın. Kendinize biten ilişkinizin ardından yas tutmak için zaman verin. Bu sizi aciz yapmaz ve hayatınıza devam etmek için sağlıklı bir yoldur.

 

 

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !