Buradasın Ankara Psikolog » Panik Atak » Panik Atak Nedenleri ?

Panik Atak Nedenleri ?

Yazar: Ankara Psikolog

Panik Bozukluğunun nedenlerine ilişkin iki bilimsel açıklama vardır.

1. Panik Bozukluğu, beynimizde nöron adı verilen sinir hücrelerinden salgılanan, heyecan ve duygusal yaşantılarımızı düzenleyen bazı beyin hormonlarının düzensiz çalışması sonucu oluşmaktadır.

2. Panik Bozukluğu, günlük yaşantımızda yaptığımız bazı davranışlarımızın sonucunda  ortaya çıkan ve tamamen ‘doğal ve zararsız’ olan çarpıntı, terleme, nefes sıkışıklığı ya da baş dönmesi gibi bedensel belirtilerin, hasta tarafından kötü bir hastalığın belirtileri olarak değerlendirilmesi ve bunun sonucunda da ‘kalp krizi geçiriyorum, öleceğim’, ‘çıldırıyorum’, “felç olacağım” şeklinde yanlış yorumlanması ile oluşur.

 

Agorafobi:

Kişi yalnız kalmaktan kaçmanın o ortamdan uzaklaşmanın kolay olamayacağı ya da herhangi bir yardım alamayacağı topluma açık yerlerde olmaktan korku duymaktır.Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında, tek başına dışarı çıkamama, kalabalık caddelerden geçememe, kapalı ortamlar (tünel, köprü, asansör,otobüs )a girememe sayılabilir.

Beklenti Anksiyetesi: Panik atağı geçiren kişiler o ürkütücü anı yeniden yaşamak istemezler. Birkaç atak sonrası ile beklenti anksiyetesi yani yeni bir atak geçirme beklentisi ve korkusu gelişir. Beklenti anksiyetesinin üç öğesi vardır: 1. Bir panik atağı geçirmekle ilgili olan huzursuz edici ve endişeli, yoğun düşünce uğraşları, 2. Yine atak olacak ve bu tehlike yaratacak inancı ve beklentisi, 3. Korkuyla oluşan bedensel duyumlardan korkmak. Hastalar bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında gerçekleşeceğine inandıkları felaketlere karşı önlemler almaya ve kimi davranışları değiştirmeye başlarlar.

Panik bozukluğunda ataklara karşı alınan önlemler:

1- İşe gitmemek, evden çıkmamak
2- Ev işi, spor, gezi, yürüyüş, cinsel ilişki gibi efor gerektiren etkinliklerden vazgeçmek
3- Atak sırasında bayılma, ölme ve fenalaşma halinde olacakları için önlem almak: etek yerine pantolon giyme (bacakları görünmesin diye), yanında fazla para bulundurmama, takı takmama (çalınmasın diye)
4- Ataklara neden olduğuna inandıkları şeyleri yiyip içmemek (çay, kahve, kola, sigara, bazı yemekler)
5- Atakları önlemek için gereğinden fazla yemek yemek
6- Evden çıkarken alkol, madde, ilaç kullanmak
7- Atakları önleyeceğini düşündükleri şeyleri yanında taşımak (su, alkol, ilaç, bisküvi, şeker, kolonya)
8- Atak sırasında gerekli olabileceğini düşündükleri şeyleri yanında taşımak (kendi evinin, eşinin adres ve telefonları, doktorunun adres ve telefonu)
9- Atak sırasında yardım alabilmek için; bütün günü hastane bahçesinde geçirmek, güzergahını hekim, acil servis, eczane bulunan yerlerden seçmek
10-  Kontrol kaybı ve çıldırmaya karşı; evdeki bıçakları kilit altında tutmak, çocuklarından uzak durmak, balkon kapısını, dış kapıyı kilitli tutmak, olası intihar kaynağı olabilecek ilaç, çamaşır suyu vb malzemeyi kilit altında tutmak
Görülme Sıklığı: Ülkemizde panik bozukluk sıklığı çeşitli çalışmalarda %1.2 – 5.1 arasında bulunmuştur. Panik bozukluk her yaşta başlayabilmekle beraber en fazla 20’li yaşların başlarında ve daha geç olmak üzere 30’lu yaşlarda başlamaktadır. Tüm yapılan çalışmalarda kadınlarda erkeklere göre iki-üç kat daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Yaş ilerledikçe panik bozukluğunun görülme sıklığı azalır, 65 yaş üzeri görülmesi çok enderdir. Panik bozukluğunda ailesel bir yatkınlık olduğu eskiden beri bilinmektedir. Agorafobili hastaların akrabalarında panik bozukluğu sıklıkla bulunmaktadır. Panik bozukluğu olanların yakınlarında panik bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı normallere oranla 7-20 kat fazladır. İkiz çalışmalarında panik bozukluğu için eş hastalanma oranının tek yumurta ikizlerinde %31 olduğu bulunmuştur.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !