Buradasın Ankara Psikolog » Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntılar) » Takıntıların Nedenleri

Takıntıların Nedenleri

Yazar: Ankara Psikolog

Takıntıları Nedenleri ve Sebepleri

Takıntıları Nedenleri ve Sebepleri

İnsanlar neden bazı takıntıları bulunduğunu, neden diğer insanlardan farklı düşünüp davrandıklarını merak ederler. Bu konuyu sadece hastalar değil onların yakınları ve doktorları da yıllardır merak etmektedirler. Ancak takıntı şundan oluyor diyebilecek bir ilerleme henüz kaydedilmedi. Yıllardır takıntı ile ilgili yapılan araştırmalar ve deneylerde birçok varsayım ortaya atıldı. Ancak günümüzde en çok kabul gören sonuç ise takıntının nedenini tek bir maddeyle anlatmanın mümkün olmadığı gerçeğidir.

Peki, o zaman nedir bu takıntı sebepleri? İnsanlar neden istemedikleri halde zihinlerinde takıntılar oluşur? Takıntıları yaratan nedenler nelerdir?

İlk sırada kişinin kalıtımıyla şekillenen beyin özellikleri almaktadır. Kişinin beyin gelişimini neler etkiler? Ailesel faktörler, yetiştirilme biçimi, toplumsal baskılar, yaşadığı hayat, karakteri ve düşünme biçimi, yaşadığı iyi veya kötü olaylar… Bu liste uzayıp gider. İşte tüm bu faktörler, kişinin beyin yapısını, zihinsel dünyasını, düşünme biçimini belirler ve şekillendirir. Bu da bizi diğer insanlardan farklı düşünmeye, farklı inanmaya, farklı şekilde inandıklarımızı savunmaya, farklı analiz etmeye ve farklı yorumlamaya iter. Takıntılarımız da bu farklılıklarla oluşabilir.

İkinci sırada ise, çocukluk çağında beta hemolitik streptokok enfeksiyonu geçirmek vardır. Böyle bir sorun yaşayan bireylerde daha fazla obsesif kompulsif belirtilerinin görüldüğü saptanmıştır. Bu tamamen kişinin biyolojisi ile alakalı bir durumdur.

Üçüncü sırada ise kişinin psikolojik yapısı ön plana çıkıyor. Çünkü unutulmamalıdır ki takıntı, tamamen bir psikolojik hastalıktır. Genellikle çocukluk döneminde bastırılmış ve zorlantıya maruz kalmış bazı düşüncelerin, kişileri yetişkinlik döneminde takıntıya dönüştüğü görülmüştür. Mesela, küçükken sürekli annesi ya da babası tarafından ellerini günde birkaç defa yıkamak zorunda kalan, kirliliğin kendisine bir hastalık getireceğine inandırılan kişiler de ilerleyen yaşlarda bir kirlilik ve temizlik takıntısı oluşabilir.  Bu tür kişiler yıllardır kendilerine öğretilen ve inandırıldıkları şekilde yaşadıklarından ve o davranışları yerine getirdiklerinde içsel bir huzura ve rahatlığa kavuştuklarından takıntılar ve kompülsiyonlar kalıcı hal almıştır.

Son sırada ise yaşanan olaylar vardır. Bazı kişilerde yaşanılan bir olayın kendisinde yarattığı etki sonrası takıntılı olmaya başlayabilir. Bir yakınının enfeksiyon kapması sonrasında ölen birinin her an bir yerlerden mikrop kapacağını sanıp sürekli hijyene başvurması gibi. 

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !