Buradasın Ankara Psikolog » Yaşam » Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Şok Edici Hikayeleri (Bölüm 2)

Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Şok Edici Hikayeleri (Bölüm 2)

Yazar: Ankara Psikolog

Daha önce ilk kısmını verdiğimiz Vahşi Hayatın İçendeki Çocuklar Serimizde 2. Bölümle Karşınızdayız. Eğer İlk Bölümü okumadıysanız, buradan ulaşabilirsiniz: Vahşi Hayatın İçindeki Çocukların Şok Edici Hikayeleri 1. Bölüm

Leopar Çocuk, Hindistan, 1912

8

1912 yılında dişi bir leopar 2 yaşındaki bir erkek çocuğu kaçırmıştı. Bundan 3 yıl sonra bir avcı öldürdüğü dişi leoparın ardından 3 yavru bulmuştu ve bunlardan bir tanesi şimdi 5 yaşına gelmiş bir erkek çocuğuydu. Dört ayak üzerinde yetişkin bir insan kadar hızlı koşabiliyordu. Dizleri nasırlarla kaplanmış, avuçları, parmakları kalın bir deriyle kaplanmıştı. Kendisine yaklaşmaya çalışan herkese saldırıyor ve köydeki kümes hayvanlarını çiğ çiğ yiyordu. Bir süre sonra konuşmayı öğrenmiş ve daha dik yürümeye başlamıştı ama katarakt yüzünden yavaş yavaş görme yeteneğini kaybetti. Bu hastalığı ormanda geçirdiği zamandan değil genetiğinden kaynaklanan bir durumdu.

Tavuk Çocuk Sujit Kumar, Fiji, 1978

9

Sujit çocukken değişik davranışlar sergilediği gerekçesiyle ailesi tarafından tavukları olduğu kümese kapatılmıştı. Daha sonra annesi intihar eden ve babası öldürülen Sujit’in bakımını dedesi üstlenmiş ancak onu kümesten çıkarmamıştır. 8 yaşında yol ortasında bulunan Sufit yemeğini gagalar gibi yiyor, sandalyelere tüner gibi oturuyor ve diliyle hızlı sesler çıkarıyordu. Yaşlı bakım evine götürülen çocuk çok sinirli olduğu gerekçesiyle 20 yıl boyunca yatağına bağlanmıştır. Sujit şimdi 30 yaşının üzerinde ve onu istismar edildiği yaşlılar evinde kurtaran Elizabeth Clayton ile yaşamakta.

Kamala ve Amala, Hindistan, 1920

10

Kamala ve Amala Hindistan’da ormanda bulunmuş 8 ve 12 yaşlarındaki iki kız kardeştir. Joseph Singh tarafından kurtların yaşadığı bir mağarada bulunduklarında dört ayak üzerinde koşan, insan görünüşünden çok uzak bir haldeydiler. Kızlar yakalandıktan sonra birbirlerine sokulmuşlar, çevrelerine hırlamışlar, üzerlerine giydirilen kıyafetleri parçalamaya çalışmışlar, çiğ et dışında bir şey yememişler ve ulumuşlardır. Eklemleri ve kasları fiziksel olarak deformasyona uğramıştır. İnsanlarla hiçbir şekilde iletişim kurmamışlardır ancak inanılmaz görme, duyma ve koklama duyuları vardır. Amala bulunduktan sonraki ilk yıl içinde ölürken, Kamala dik yürümeyi ve birkaç kelime söylemeyi öğrenmiş, 1929 yılında böbrek yetmezliğinden ölmüştür.

Ivan Mishukov, Rusya, 1998

11

Ivan ailesi tarafından kötü muamele gördüğü için henüz 4 yaşındayken evden kaçmış ve sokaklarda dilenmeye başlamıştır. Daha sonra çevredeki bir köpek sürüsüyle aralarında bir ilişki gelişmiş ve köpekler ona güven duymaya başlamıştır. Zamanla sürünün lideri haline gelen Ivan 2 yıl boyunca köpeklerle beraber sokaklarda yaşamış ancak yetkililerce yakalanarak bir yuvaya yerleştirilmiştir. Dilendiği zamanlarda geliştirdiği dil becerilerinin her zaman faydasını görmüş ve kısa bir süreliğine sokaklarda kaldığı için toparlanması daha hızlı olmuştur. Ivan şimdilerde normal bir hayat sürmektedir.

Marie Angelique Memmie Le Blanc, Fransa, 1731

12

5.yüzyıla ait olan bir hikaye olsa Da Memmie’nin hikayesi çocukluğu dışında son derece iyi bir şekilde kayıt altına alınmış ve korunabilmiştir. 10 yıl boyunca Fransa ormanlarında yalnız başına yürüyen bu kız kuşlarla, kurbağalarla, balıklarla ve bitki kökleriyle beslenmiştir. 19 yaşında yakalanan Memmie’nin vücudu koyu bir renk almış normalden fazla tüylenmiş ve elleri pençelenmişti. Konuşamıyor ve bağrışlar ve ciyaklamalarla iletişim kurmaya çalışıyordu. Yıllar boyu pişmiş yemek yememiş ve avladığı hayvanları çiğ yemeye alışmıştı. Topraktan bitki köklerini kazmak ve maymun gibi ağaçtan ağaca sallanmak için kullandığı parmaklarının formu bozulmuştu. 10 yılı aşkın vahşi hayat deneyimine rağmen Memmie’nin iyileşme süreci inanılmaz olmuştu ve Memmie Akıcı bir Şekilde Fransızca konuşmayı, yazmayı ve okumayı öğrenmişti. 1755 yılında Madam Hecquet tarafından biyografisi yayınlanmış ve 1775 yılında 65 yaşındayken Paris’te zengin bir kadın olarak ölmüştür.

Maymun Çocuk John Ssebunya, Uganda, 1991

13

John babasının annesini öldürdüğünü görüp evden kaçtığında 3 yaşındaydı. Ormana kaçıp maymunlarla yaşamaya başlayan John 1991 yılında bulunduğunda 6 yaşlarındaydı ve bir yetimhaneye yerleştirildi. Neredeyse tüm vücudunu saran tüyler temizlendi ve yapılan sağlık kontrollerinde bağırsaklarında büyük boyutlarda parazit oluşumu olduğu görüldü. Maymun gibi yürüdüğü için dizlerinde nasırlar oluşmuştu. Zaman içinde konuşmayı öğrenen John’un aslında güzel bir sesi olduğu ortaya çıkar. Şarkı söylemeye başlayan John şimdilerde de koroda şarkı söylemeye devam etmektedir.

Aveyron’un Yabani Çocuğu Victor, Fransa, 1797

14

Fransa’nın güneyindeki bir ormanda 18. Yüzyılın sonlarına doğru bulunan Victor bir şekilde kaçmayı başarmıştır. Yaklaşık 3 yıl sonra tekrar yakalandığında 12 yaşında, vücudu yaralarla kaplı ve tek bir kelime bile bilmez haldedir. Victor’un haberi yayılmaya başladığında onu incelemek isteyen birçok kişi ortaya çıkmıştır. Önceki hayatına dair bir bilgiye ulaşılamayan Victor’un yaklaşık7 yıldır vahşi doğada yaşadığı belirlenmiştir. Victor’a konuşmayı öğretmeye çalışanlar olduysa da Victor ne konuşmayı öğrenebilmiş ne de araştırmacıların beklediği “normal” davranışları gösterebilmiştir. Bir süre sonra Paris’teki bir kliniğe yatırılan Victor 40 yaşında hayatını kaybetmiştir.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Yorumunuzu Bekliyoruz !