Buradasın Ankara Psikolog » Ergenlik Dönemi » Ergenlik Döneminde Cinsel Sorunlar-Problemler

Ergenlik Döneminde Cinsel Sorunlar-Problemler

Yazar: Ankara Psikolog

Ergenin cinsel bakımdan kimliğini bulması; erkek ve kadınlığın cinsel anlamda kabul ederek çevre ve kendi ile çatışmaya düşmeden, karşıt cinsle fiziksel ve duygusal beraberliği paylaşabilmesi olmaktadır. Cinsel kimliğin oluşumunda hormonların faaliyeti kadar, toplum tarafından çocuğa uygulanan eğitim tarzı, davranış modelleri, çocuk yetiştirme tarzlarının da önemi büyük olmaktadır.

Çocukluk ve gençlik çağında erkek ve kızların cinsel yapılarından ve bunun altındaki cinsel dürtülerden gelen davranışların çevre etkisiyle uzun süre baskı altında tutması, devamlı bir engellenmeye neden olmaktadır. Bunun sonucunda da cinsel dürtü, istek ve davranışlar ya hiç ortaya çıkmamakta ya da sağlıksız bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Ergenler cinsel gelişim alamndaki sorunları çözmek ve akılcı kararlar vermek zorundadırlar.

Biyolojik, psikolojik ve toplumsal olgunluğa yönelme, gencin özdeşleşme objesinin (figürünün) yeterli olabilme derecesine bağlıdır. Kendi cinsini benimseme konusunda zengin tatminler bulamamış ebeveyn, iyi bir model olamamaktadır ki bu da gencin yaşayacağı çatışmayı doğal kılmaktadır. Oysa ki ebeveyni tarafından cinsiyet özellikleri beğenilen ve takdir edilen ergenin kendine duyduğu güven artmakta ve özdeşimi kolaylaşmaktadır .

Ergenlik döneminde yaşanan sorunlar, mastürbasyon, eşcinsellik ile ilgili korkular ve karşı cinsle ilişki kurma olmaktadır.


Birçok yazara göre mastürbasyon, normal ve sağlıklı gencin ayrılmaz bir parçasıdır.

Cinsel açıdan erkekler kızlardan daha aktiftir. 14-15 yaşlarındaki erkekler cinsel uyarılma sıklığı açısından hayatlarının en aktif noktasındadır. Kızlarda cinsel dürtü daha az şiddetli, daha belirsiz ve diğer duygulardan daha az ayrışmış bulunmaktadır. Bu yüzden eşcinsel yaşantılar erkeklerde kızlardan daha yaygın olarak görülmektedir. Genç erkeklerde bu tür davranışlar genellikle bir grubu içerirken, kızlarda genellikle iki kişiyle sınırlı kalmaktadır. Ergenlik döneminin başında ve ortasında eşcinsellik korkusu ve eşcinsellere duyulan düşmanlık duygusu ciddi bir boyutta olmaktadır. Ancak bu konudaki deneyimler çoğu kez, cinsellik denemelerini temsil etmekte, kalıcılığı olmamaktadır.

Ergenlik döneminde, karşı cinsle iletişim bağlı başına bir problem kaynağı olabilmektedir. Ergenin karşıt cinsle ilgili problemleri arasında, karşı cinsten arkadaşı olmamak, bir kız ya da erkek arkadaşı ile çıkınca ne yapacağını bilememek, karşı cinsin çıkma önerisini nasıl geri çevireceğine karar verememek, hemen evlenmeyi istemek, daha güzel ve yakışıklı olmak, cinsel konularda daha çok bilgi sahibi olmak sayılabilmektedir.

Aydın ve Kavuncu , sosyo-ekonomik düzey farkının liseli ergenlerin cinsiyet rollerinde etkili bir faktör olup olmadığını incelemişlerdir. Çalışma ile liseli ergenlerin cinsiyet rolleri değerlendirmesinde sosyo-ekonomik düzeyin anlamlı bir etki gösterdiği belirlenmiştir. Düşük sosyo-ekonomik düzeyden gelen ergenlere genelde toplumun öngördüğü olumlu ve olumsuz kişilik özelliklerini içeren sosyal beğeniyi benimseme eğiliminin olduğu gözlenmiştir.

Cinsiyet ve denetim odaklan farklı lise öğrencilerinin uyum alanlan ve yöntemlerinin incelemesini yapan Kıran , genelde denetim odağımn içsel olmasının uyum alanlan ve uyum yöntemlerinin kapsadığı aile ilişkileri, sosyal ilişkiler, coşkusal dengelilik, uyma, gerçeğe uyum, duygusal durum ve liderlik düzeylerini olumlu yönde; dışsal olmasının ise olumsuz yönde etkilediğim saptamıştır. Denetim odağı ile cinsiyetin birlikte uyum alanlan ve uyum yöntemlerim genel olarak etkilemediği sonucuna vanlmıştır. Sadece aile ilişkilerinde içsel denetimli kızlann içsel denetimli erkelere göre aile ilişkilerinin daha olumlu olduğu, dışsal denetim odağımn ise cinsiyetle birlikte aile ilişkilerini etkilemediği sonucuna vanlmıştır.

Erdoğan , ergenlik dönemindeki gençlerin sosyal ve psiko-seksüel gelişimlerini saptamak amacıyla Yozgat Yetiştirme Yurdu ve Yozgat’ta ailesi yanında kalan 12-20 yaş arası gence anket çalışması yapmıştır. Öğrenim düzeyi açısından her iki grupta annesi okur-yazar olmayanların yüzdesi yüksektir ve sosyoekonomik açıdan yurtta yaşayan gençler, daha çok düşük sosyo-ekonomik düzey iken, aile yanında yaşayan gençler daha çok orta sosyo-ekonomik düzeydedir. Anket sonuçlarına göre, ergenlikte meydana gelen değişiklikleri bilme düzeyleri incelendiğinde, ailesi yanında yaşayan gençlerin daha doğru bilgilere sahip oldukları gözlenmektedir. Her iki grup da mastürbasyonu doğal karşılamakta; en çok mastürbasyon yapan gençler 15-17 yaş arasında yer almakta ve ailesi yamnda yaşayan gençlerin daha fazla mastürbasyon yaptıkları dikkat çekmektedir. Eşcinselliği ne yurtta ne de ailesi yamnda yaşayan gençler normal karşılamaktadır. Gençler duygusal anlamda kız erkek arkadaşlığını doğal görmekte ve artık kızlar için de duygusal ilişkiler normal karşılanmaktadır. Kız erkek arkadaşlığı sırasında el ele tutuşmayı her iki grup ta doğal karşılarken, öpüşmeyi ve cinsel ilişkiyi daha az doğal bulmaktadırlar. Ancak her iki grupta da cinsel ilişkinin ne olduğunu bilmeyenlerin yüzdesi bir hayli yüksektir. Adet görmenin ne olduğunu, ailesi yamnda yaşayan gençler, yurtta yaşayanlara göre iki kat doğru cevap vermişlerdir. Gençler, nasıl bebek sahip olunduğunu tam olarak bilmemekte, ancak aile planlaması hakkında doğru tanımlamalar vermektedirler. Gençlerin cinsel konularla ilgili ilk bilgileri nereden aldıkları sorulduğunda yurtta kalan gençlerde “kitle iletişim araçları”, aile yamnda yaşayan gençlerde ise “anne ve arkadaşların” bu konuda ilk sırayı aldıklarını söylemektedirler. Yurtta yaşayan gençlerde ikinci sırayı anne almaktadır. Bu aym zamanda toplumumuzda babası ile konuşan gençlerin sayısının az olduğunu düşündürtmektedir.

BU YAZILARA DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

2 Yorumlar

yilmaz tosun 23 Nisan 2015 - 09:32

Gecler cinsel ozgurluk isdiyor..ama okullarda bu konu islenmli..bugun avrupa bu konuyu asmis..geclerde cinsel ilski kizlarda .12-13 …erkeklerde ise 14 -15 olarak iliskiye girdikleri biliniyor..egitim almalarina ragmen kizlar da hamililik orani yuzde 20 mi .ama kurtaj da da patlama yok .dogum oluyor bebege devlet sahip cikiyor.yetisdirme yurduna aliyor..ilerde anne sartlar uykun olursa bebegini alabiliyor..

Cevapla
Nml 18 Ağustos 2018 - 04:32

Allah sizden razi olsun abi

Cevapla

Yorumunuzu Bekliyoruz !